TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • Deutsch
  • العربية
  • українська
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • español, castellano
  • Français
  • فارسی
  • gör

    Van

    Doğu’nun gizemli şehri Van, Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan diğer bütün iller gibi tarih, doğa ve kültürün iç içe geçtiği bir kent. Bunlara ek olarak, kış ve su sporları alanında zengin bir seçenek alternatifine sahip.

    Büyüleyici maviliğiyle Van Gölü, tarihi, doğası, kültürü, kilise, cami ve kaleleri, yüzlerce kuş türünün görülebildiği sulak alanları, doğal güzellikleriyle bölgenin en önemli doğal varlığı ve kültürel hazinesi.

    Van Kalesi

    Van Kalesi, şehir merkezine beş km mesafede. Tuşpa adıyla uzun süre Urartu Devleti'nin başkentliğini yapan şehrin kalesi, Urartu Kralı I. Sarduri tarafından MÖ 840-825 tarihleri arasında inşa ettirilmiş. Kale ve civarında Urartulardan kalma Analı-Kız Açık Hava Tapınağı, I. Argişti, Menua ve II. Sarduri kaya mezarları, Bin Merdivenler ile ana kayaya oyulmuş sur duvar yatakları ve sur duvarları bulunuyor.

    Kale, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dâhil edildi. 

    Minua (Şamram) Su Kanalı

    Kanal, Urartu Kralı Minua tarafından başkent Tuşpa’ya kanal boyunca uzanan bağ ve bahçelere bol su getirmek amacıyla yaptırılmış. Kanal boyunca yaklaşık beş bin hektarın üzerinde arazi sulanıyor. Kısmen toprağa kazılmış, kısmen de kayaya oyulmuş kanal, 50 km uzunluğunda ve ortalama 2,5 metre genişliğinde. Günümüzde hâlâ kullanılan Minua (Şamram) Kanalı, su mühendisliğinin 2800 yıldan beri aktif şekilde kullanılan eşsiz örneklerinden biri.

    Akdamar Adası ve Akdamar Anıt Müzesi

    Akdamar Adası, Van Gölü üzerinde bulunan en büyük adadır. Gevaş İskelesi'nden kalkan teknelerle 20 dakikalık motor yolculuğundan sonra adaya ulaşılır. Akdamar Adası'nın güneydoğusuna kurulmuş olan kilisenin tarihi 10. yüzyıla uzanır. Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından 915-921 yılları arasında Keşiş Manuel'e yaptırılmış. Duvarlarındaki kabartmalarda İncil ve Tevrat’tan pek çok sahneye yer verilmiş. 2007 yılındaki restorasyon sonrasında Anıt Müze olarak hizmet vermeye başlayan Kilise, Türkiye’nin en önemli inanç merkezlerinden birisi. Akdamar Adası ve Anıt Müzesi, 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dâhil edildi.

    Akdamar Adası ile ilgili uzun yıllardır anlatılan bir efsane vardır. Bu efsaneye göre Ah Tamar olarak anılmaya başlanan adanın adı, zamanla Ahtamara’ya, son olarak da Akdamar’a dönüşmüş ve bu şekilde günümüze gelmiş.

    Süleyman Han Cami

    Süleyman Han Camii, Van Kalesi'nin siluetini etkileyen önemli kalıntılardan birisi. Evliya Çelebi'nin kayıtlarına göre Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1534 yılında tamir ettirildiği bilinir. Minaresi Osmanlı Devleti'nin yöreye hâkimiyetini gösteren sembol bir yapıdır.

    Hoşap Kalesi

    Kale, Van'ın Gürpınar ilçesinde, Van-Hakkari kara yolu üzerindeki Hoşap'ta (Güzelsu) yer alır. Hoşap Suyu'nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan kale, iç kale ile bunun kuzeyindeki dış kaleden oluşur. Tarihi Urartulara dek uzanan kale, Osmanlı Devleti'ne tabi Mahmudi beylerinin yaptırdığı şekliyle günümüze ulaşmış. 19. yüzyıl ortalarında terk edilen kale, içerisindeki yapılarıyla günümüze büyük ölçüde sağlam biçimde gelmiş. Bu nedenle bölgenin dikkat çeken sembol yapılarından birisi.

    Çavuştepe Kalesi

    Kale, Gürpınar ilçesindeki Çavuştepe Köyü’nde yer alır. Urartu Kralı II. Sarduri tarafından MÖ 764-734 tarihleri arasında yaptırılmış. Yukarı ve Aşağı kalelerden oluşur. İçerisinde tapınaklar, sarnıçlar, saray ve depo binaları bulunur.

    Ayanis Kalesi

    Ayanis Kalesi, Urartu Krallığı’nın son görkemli kalesi. Van'a 35 km mesafedeki Ayanis Köyü’nün kuzeybatısında bir tepe üzerine kurulu. Çivi yazılı kitabesine göre kale, Urartu Kralı Argişti'nin oğlu Ruşa tarafından MÖ 645-643 tarihleri arasında yaptırılmış. Kale ile kent, Urartu Krallığı'nın ihtişamını ve zarafetini günümüze eksiz bir şekilde taşır. Görkemli surları, devasa depoları, evsel mekânları, sarayı ve tapınakları ile en korunmuş biçimde günümüze ulaşmış Urartu yerleşimidir. Ayrıca kalanin bulunduğu lokasyon; Van Gölü’nün en güzel kıyılarına, Süphan Dağı ile bütünleşen muhteşem bir manzaraya bakmasının yanında olağanüstü güzellikteki bir gün batımını seyretme imkânı sunar.                          

    Yedi Kilise

    Yedi Kilise, Erek Dağı’nın eteklerinde, Van merkeze bağlı Yukarı Bakraçlı Köyü’nde yer alıyor. Tamamı Warak Wank Manastırı olarak adlandırılan yapı, aslında anıldığı gibi yedi adet kilise değil; iki grup halinde beş kilise, kiliseye eklenen bir jamatun (büyük hol), bir kütüphane ve bir çan kulesinden oluşuyor. Manastırı teşkil eden kiliselerin en eskisi Aziz Sophia kilisesi, 8. yüzyılda inşa edilmiş ve sadece apsisi mevcut. İkincisi bunun kuzey duvarına bitişik inşa edilmiş ve günümüzde yıkık olan Aziz Yahya Kilisesi. Bu iki yapı, yapıların birinci grubunu teşkil eder. Günümüze kadar ulaşan ikinci grup yapıların çekirdeğini 1003-1021 tarihleri arasında inşa edilen Kutsal Meryem Ana Kilisesi oluşturur. Dıştan doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı yapı, içten dörtlü yonca yaprağı planlı olarak yapılmış. Merkezi planlı kilisenin kubbesi yıkılmış vaziyette. İç mekanı dört yöne açılmış, yarım daire planlı nişlerle, köşelere yerleştirilmiş odalar oluşturmakta.

    Aziz Bartholomeus Kilisesi

    Kilise, Başkale ilçesinin Albayrak Köyü’nde yer alıyor. Büyük Zap Vadisi’ne bakan bir tepe üzerine kurulmuş olan kilise ve jamatun aynı tarihte yapılmış. En yaygın inanışa göre kilise Aziz Bartholomeus’un mezarı üzerine dördüncü yüzyılda inşa edilmiş. Manastırla ilgili referans bilgilerden yola çıkarak kilise ve jamatununun 13. yüzyıl sonu ve 14. yüzyıl başında inşa edildiği kabul ediliyor.

    Kilise ve jamatunun, Vardapet Kirakos’un piskoposluğu zamanında, Osmanlı Devleti’ne bağlı Hakkari Beyi Hüsrev Şerif’in yönetimi altında 1651 yılında onarım geçirdiği kaynaklarda belirtiliyor. Günümüze gelebilen kilise ve jamatunu, 17. ve 18. yüzyıla tarihlendiriliyor.

    Kızıl Minareli Cami

    Eski Van kentinin doğusunda, Tebrizkapı Mahallesi’nde bulunan cami, Sinaniye Camisi veya Tebriz Kapı Camisi diye de biliniyor.

    Bugünkü caminin minaresi Selçuklu döneminden, cami kısmı ise Osmanlı devrinden kalma. Üzerinde kitabe bulunmadığından hangi tarihte yapıldığı belli değil. Selçuklu devrinden kalma minare kare kaide üzerinde silindirik gövdeli olarak yükseliyor. Kaide kısmı kesme taş, gövde kısmı tuğladan yapılmış. Gövde üzerinde geometrik geçmeli bir şerit dolanıyor. Bu şeridin alt ve üst kesimlerinde baçini olarak adlandırılan çini tabaklar var. Bu minarenin de üst kesimi yıkılmış. Sonradan yapılan cami, enine dikdörtgen planlı; orta bölüm kubbe, yanlar beşik tonozlarla örtülü. Camiden günümüze duvarların bir kısmı gelmiş ve üst örtü tamamen yıkılmış. Camiye kuzey cepheye açılmış bir kapıdan giriliyor.

    Meherkapı Yazıtı

    Meherkapı Yazıtı, Toprakkale’nin 600 metre batısında, dağın güney cephesindeki ana kayanın oyulmasıyla oluşturulan niş içinde bulunan Urartu çivi yazılı bir yazıt. Dört metre yüksekliğinde, 2,70 metre genişliğindeki bu yazıt, Urartu Kralı İşpuini’nin dönemine ait. Yazıtta, Urartu devletinin dini ile ilgili bilgiler mevcut, ayrıca tanrı ve tanrıçalar ile bunlara sunulan günlük kurban listeleri yer alıyor.

    Abdurrahman Gazi Cami ve Kümbeti

    Cami ve kümbet, Van Kalesi'nin kuzeydoğusunda, Analı Kız Açık Hava Tapınağı’nın altında yer alır. Caminin kuzeybatı köşesindeki kümbetin 19. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı tahmin ediliyor.

    Selçuklu Mezarlığı ve Halime Hatun Kümbeti

    Mezarlık ve kümbet, Gevaş ilçesindeki Karşıyaka Mahallesi’nde yer alıyor. Mezarlık, birinci derece arkeolojik sit alanı. Mezarlığın doğu tarafında Halime Hatun Kümbeti bulunur. Bu yapı, giriş kapısı üzerindeki kitabeye göre Melik İzzeddin tarafından 1335 tarihinde, kızı Halime Hatun için yaptırılmış.

    Kadem Paşa Hatun Kümbeti

    Kümbet, Erciş ilçesi çıkışında, yolun kenarında bulunuyor. Kitabesine göre 1458 yılında yaptırılmış. İki katlı, onikigen gövdeli ve piramidal külahlı kümbet, düzgün kesme taş malzemeyle inşa edilmiş.

    İzzeddin Şir Cami

    Cami, Gevaş ilçesindeki Hişet Mahallesi’nde konumlanıyor. Üzerinde inşasına ilişkin herhangi bir kitabe bulunmamasına rağmen Van ve Hakkari Hâkimi İzzettin Şir tarafından yaptırıldığı kabul edilir. Genel olarak XIV-XV yüzyıllara tarihlendirilir. Caminin kuzey tarafında ise medrese yer alır.  

    Eski Van Şehri

    Eski Van Şehri, MS 2. yüzyıldan itibaren bölgeye hakim olan Türk egemenliklerinin izlerini taşıyan kalıntılarla dolu. Tuşpa şehrini üç yönden çevreleyen surlar, burçlarla takviye edilmiş. Surlar üzerinde doğuda Tebriz Kapısı, güneyde Orta Kapı, batıda ise İskele Kapısı yer alır. Şehir, tek veya iki katlı evlerden oluşan mahalleleri, camileri, kiliseleri ve diğer yapılarıyla 1915 yılındaki Rus işgaline kadar kullanılmış. Eski Van'ın anıt yapıları arasında Ulu Cami, Kızıl Minareli Cami, Hüsrev Paşa Külliyesi ve Kaya Çelebi Camii gelir. Horhor Camii, Beylerbeyi Hacı Mustafa Paşa Camii, Kethüda Ahmet Camii, Miri Ambari, Sarnıç, Çifte (İkiz) Kümbetler, Surp Paulos ve Petros Kilisesi (Çifte Kilise), Surp Vardan Kilisesi, Surp Stephanos Kilisesi, Surp Dsirvanarov Şapeli diğer önemli yapılardır.

    Hüsrev Paşa Cami ve Külliyesi

    Eski Van'da bulunur. Medrese, türbe ve imaretten oluşan bir külliye düzeninde. Cami, giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Paşa tarafından 1567 tarihinde yaptırılmış. Mimar Sinan'ın eserleri arasında sayılır.

    Kaya Çelebi Cami

    Caminin, vakfiyesine göre, Kaya Çelebi Zade Koçi Bey tarafından 1660 tarihinde yapımına başlanmış, ancak Koçi Bey'in idam edilmesi üzerine 1663 yılında, Cem Dedemoğlu Mehmet Bey tarafından yapımı tamamlanmış. İki renkli kesme taşlarla inşa edilmiş olan cami, Osmanlı devrinin önemli yapılarından biri.

    Horhor Cami

    Horhor Camii’nin Kitabesi ve vakfiyesi bulunmadığından hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmiyor. Cami, mimari özellikleri dikkate alınarak 18. yüzyıla tarihlendiriliyor.

    Çifte (İkiz) Kümbetler

    18. asırda inşa edilmiş olan kümbetler sekizgen planlı. Cepheleri köşelerde sütunlara oturan, içeriden kubbe dışarıdan piramidal külahla örtülü olan kümbetler kesme taş malzeme ile inşa edilmiş. Güneydeki kümbet, Van Beylerbeyi Teymur Paşa’ya, kuzeydeki ise kardeşi Ahmed Paşa’ya veya Beylerbeyi Mehmet Emin Paşa’ya ait. Kümbetlerin bulunduğu alan zamanla mezarlığa dönüşmüş. Kuzeydeki kümbet 2011 yılındaki depremde yıkılmış.

    Şeytan Köprüsü

    Köprü, Muradiye ilçesindeki Bendi Mahi Çayı üzerinde inşa edilmiş. Doğu - batı istikametinde uzanan tek gözlü köprü, kayalıklara oturuyor. Etkileyici bir görünüme sahip köprünün 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında inşa edildiği kabul ediliyor. 

    Hurkan Köprüsü

    Hurkan Köprüsü, Çatak Suyu üzerinde, Çatak - Narlı yol ayrımında bulunur. Eski Van-Musul kervanlarının üzerinden geçtiği tarihî yapılardan biri. Köprü'nün 16. yüzyıldan sonra Osmanlı döneminde yapıldığı düşünülüyor.

    Kırmızı Köprü

    Kırmızı Köprü, Bahçesaray-Hizan yolunda Müküs Çayı üzerinde inşa edilmiş. Hâlen kullanılan köprü, tek gözlü ve sivri kemerli. 

    Örnek Van Evleri

    Örnek Van Evleri, şehir merkezine yaklaşık beş kilometre mesafede olan Kalecik Mahallesi’nde, kartal yuvası endamında, 1,830 metre yükseklikte, seyir terası özelliğinde, tüm şehri görebilecek bir alana kurulmuş. Van şehrinden yaklaşık 250 metre daha yüksekte olan seyir terası, Van Gölü’nde güneşin batışının en iyi izlendiği alanlardan biri. Buradaki evler, çoğunlukla 1915'ten sonra yapılmış.

    Edremit Kız Kalesi Seyir Terası

    Yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip olan Edremit Kız Kalesi, bölgeye hâkim bir tepe üzerinde olması nedeniyle Urartu medeniyeti tarafından adak ve sunak yeri olarak kullanılmış, Urartu krallarının taç giydiği çeşitli törenlerin yapıldığı kutsal bir alan olarak kabul edilmiş. Edremit Kız Kalesi, aynı zamanda Van Gölü'nün eşsiz manzarasının izlenebildiği panoramik bir seyir terası.

    Van Müzesi

    Medeniyetlerin kesişme noktası olarak nitelenebilecek bir konumda bulunan Van'ın kültürel zenginliğinin başlıca nedeni, kucak açtığı çok sayıda uygarlığın bıraktığı mirastır. MÖ 9. yüzyılda bu bölgede ortaya çıkan, başkent olarak da bereketli ve güzel Van'ı seçen Urartular; mimarlıkta, teknolojide, sanatta, madencilikte çağının çok ilerisinde bir medeniyet hâline gelmeyi başarmış. Urartuların daha yakından ve tüm yönleriyle tanınmasına olanak sağlayan Van Müzesi, bu görkemli medeniyet başta olmak üzere kadim şehir Van'ın binlerce yıllık tarihinde yer eden tüm uygarlıkların mirasını görmek isteyenleri bekliyor.

    Vanodokya Peribacaları

    İlçe merkezine 33 kilometre uzaklıktaki Yavuzlar Köyü’nde volkanik Yiğit Dağı'nın püskürttüğü kayaçların, yağmur sularının ve rüzgârın aşındırmasıyla ortaya çıkardığı peribacaları, yöre halkı tarafından Vanadokya olarak adlandırılıyor. Her yıl, özellikle yaz mevsiminde çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan peribacaları, son yıllarda yağışların etkisiyle ortaya çıkan, metrelerce uzunluktaki çok sayıda tünel ve mağarayla da dikkatleri çekiyor.

    Akçalı Travertenleri

    Travertenler, Başkale ilçe merkezine 45 km mesafede, Dereiçi Köyü yakınında yer alıyor. Oluşumu devam eden travertenler, Akçalı Travertenleri olarak Van’ın mucizevi doğal mirasları arasındaki yerini aldı.

    Van Gölü Mikrobiyalitleri

    Mikrobiyalitler kayaç benzeri yapılardır. Siyano bakterilerin ve bazı mikroalglerin fotosentezi ve çevrelerindeki sudan kalsiyum karbonat çökeltmeleri ile oluşurlar. Milyonlarca yıl önce, dünyada çok yaygın olarak bulunan mikrobiyalitler günümüzde çok az yerde ve sınırlı sayıda bulunuyor. Van Gölü’ndeki mikrobiyalitler dünyanın en büyükleri. Büyüklükleri 30 santimetreden 18 metreye kadar değişiyor. 1,5 metre ile 23 metre arasında derinliklerde bulunurlar. Oluşumu itibariyle birbirinden farklı görüntülere sahip mikrobiyalitler, mercan kayalıklarına benzeyen görüntüleriyle dikkatleri çekiyor.

    Mikrobiyolitlerin varlığı son zamanlarda Van Gölü'nde dalış sporunun gelişmesine zemin hazırladı. Mikrobiyalitlerin dışında Van Gölü içerisinde olduğu bilinen Rus batık teknesi de, Van Gölü’nün dalış için cazip bir nokta haline getirdi. Dünyaca ünlü sporcu Şahika Ercümen, Van Gölü'nde 61 metrelik serbest dalış gerçekleştirerek bir rekor kırdı.